Şiddet ve bölücü söylemlerle noktalanan gergin bir kampanya sezonunun ardından seçmenler, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek belirleyici seçim için bugün sakin bir şekilde sandık başına gitti.
Okullarda oluşan uzun kuyruklar sandıklara çevrildi. Türkler normalde ulusal seçimler için çok yüksek sayılarda oy kullanıyor ve bugünkü katılım önceki oy pusulalarından bile daha yüksek görünüyordu.
Seçmenler, oylarını yönlendiren birincil sorun olarak ekonomiyle ilgili endişeleri gösterdiler.
Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) 20 yılı aşkın bir süredir ülke siyasetine hakim olduğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarında ülkenin otoriter sürüklenmesine ilişkin endişeler de var.
İstanbul’un merkezindeki bir sandıkta oy kullanan 74 yaşındaki Nil Adula, “Demokrasi ve özgürlük olmadan ekonomi olmaz” dedi.
“En önemlisi adalet sisteminin düzgün işlemesidir.”
Anketler, merkez sol Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bay Erdoğan’ı yenmeye ve muhtemelen 28 Mayıs’taki bölünmeyi önleyecek bir ilk tur zaferi elde etmeye hazır olmasıyla muhalefetin çok güçlü bir konumda olduğunu gösteriyor.
18 yaşındaki Gen Z Türk İdris Sinan, ilk seçimlerinde muhalefete oy verdi
(Kredi: The Independent’tan Yusuf Sayman)
Anketlerin Pazar günü yerel saatle 17:00’de kapanması planlanıyor ve sonuçlar muhtemelen birkaç saat sonra açıklanacak. Katılımın yüksek olması durumunda, sonuç muhtemelen AKP’ye veya sol partilere geleneksel olarak oy veren etnik Kürtleri, Türk milliyetçilerini ve bağlılıkları belirsizliğini koruyan en az 5 milyon ilk kez seçmeni içeren kararsız seçmen şeritlerine bağlı olacak.
Erdoğan, muhafazakar ve İslami değerlere hitap etmesinden etkilenmiş görünen Z kuşağı seçmenleriyle bağlantı kurmakta zorlanıyor.
18 yaşındaki lise öğrencisi ve burun halkası takan ilk seçmen olan İdris Sinan sandıktan çıkarken, “Oylamayı, hükümeti içeriden değiştirmek ve etkilemek için bir araç olarak görüyorum” dedi.
Muhalefet partisi yetkilisi Çiğdem Gulduval, Türkiye’deki seçimler sırasında sandık görevlileri için yemek düzenlenmesine yardım ediyor
(Yusuf Sayman/ Bağımsız)
“20 yıldır bu parti AKP tarafından yönetiliyoruz. Ülkemizi başlatıyoruz, fakirleşiyoruz ve daha kanunsuz oluyoruz.”
Ancak muhalefeti Batı ve yasadışı bir ayrılıkçı grup olan Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile ilişkilendirme girişimleri de dahil olmak üzere milliyetçilik ve güvenlik çağrılarına ikna olan birçok seçmen de Erdoğan’a oy vermek için seferber oldu.
“Biz Amerika için değiliz. İstanbul’un Fatih ilçesinde giyim mağazası sahibi 67 yaşındaki Faruk Baba, “PKK’dan yana değiliz” dedi.
Türk seçmenler İstanbul’un Fatih ilçesindeki sandıktan çıkıyor.
(Yusuf Sayman/ Bağımsız)
Afganistan’daki Taliban’ın Erdoğan’ı desteklediği kendisine hatırlatıldığında şu yanıtı verdi: “Taliban Müslüman. Biz Müslümanız.”
Ancak ülkenin sendeleyen ekonomisi, muhafazakar Türklerin yıllardır Erdoğan’a verdiği kararlı desteği tehdit ediyor.
Fatih’te bir ara sokakta, iyimser CHP’li örgütçüler, ilçe genelindeki sandık merkezlerini gözlemleyerek gönüllülerine dağıtmak için yemek yığıyorlardı.
Yerel bir muhalefet partisi yetkilisi olan Çiğdem Gulduval, “Daha önce kampanyaya gidemediğimiz bazı mahalleler vardı” dedi.
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde seçmenler oy kullanmak için sırada bekliyor
(Yusuf Sayman/Bağımsız)
“Artık daha anlayışlılar. Hepsi bizimle aynı kasaplarda yüksek fiyatlar ödüyor. Hepsi aynı doğalgaz faturasını ödüyor. Doktorlardan randevu almak için üç dört ay beklemeleri gerekecek.”