Raporlara göre en az dört Türk gazeteci, Türkiye ve Suriye genelinde yaklaşık 50.000 kişinin ölümüne neden olan depremleri haber yaptıkları için soruşturma altında.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha önce yıkıcı depremle ilgili haber yapanları “sahte haber” yapmaktan kaçınmaları konusunda uyarmış ve “toplumsal kaosa neden olanların” yargılanacağını söylemişti.
Şu anda yetkililer tarafından soruşturma altında olan serbest gazeteci Mir Ali Koçer, “temel araştırma ve inceleme yapmadan bilgi paylaşmadığını” iddia etti.
Sınır Tanımayan Gazeteciler [RSF] Koçer aleyhindeki soruşturmayı “saçma” olarak nitelendirdi.
Bir medya savunma grubu, Gazetecileri Koruma Komitesi [CPJ] en az üç gazetecinin daha deprem ve aldığı devasa can kaybı hakkında haber yaptıkları veya yorum yaptıkları için suç duyurusunda bulunduğunu iddia etti.
Merdan Yanardağ ve Enver Aysever, depremin ardından geçen günlerde hükümetin kurtarma çalışmalarını eleştirdi. Raporlara göre ikisi de yetkililer tarafından gözaltına alındı.
Gazeteciler üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
Polis, gazeteci Sibel Tekin ve avukatının, Tekin hakkındaki ilk duruşmanın görüldüğü adliye önünde basın açıklaması yapmasına birkaç gün önce engel oldu. En az beş kadın gazeteci engellendi, tehdit edildi ve polis tarafından takip edildi.
Basın özgürlüğü grupları, onlarca kişinin gözaltına alındığını, taciz edildiğini veya haber yapmasının engellendiğini iddia etti.
Ancak hükümeti eleştirenler, ifade özgürlüğüne yönelik baskının çok ileri gittiğini iddia ediyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ders veren siber haklar uzmanı Yaman Akdeniz, BBC’ye “Hükümet deprem bölgesinden gelen bilgileri bastırmaya çalışıyor” dedi.
Türkiye ve Suriye’de 50.000’den fazla insanı öldüren ve soğuk kış havasında milyonları evsiz bırakan depremler sonucunda 520.000 daire içeren 160.000’den fazla bina çöktü veya ciddi şekilde hasar gördü.
Erdoğan ayrıca konutları bir yıl içinde yeniden inşa etme sözü verdi.