Türkiye

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı düzeyinde 19 yıl aradan daha sonra devlete ait ziyaret gerçekleştiren İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’u Ankara’da devlete ait törenle karşıladı. İkili görüşmenin peşinde karşılıklı basın açıklaması gerçekleştirdi. Toplantıda Herzog’un Türkçe konuşması dikkatlerden kaçmadı.

KONUŞMASINA TÜRKÇE BAŞLADI

Konuşmasının başında Türkiye’de olmaktan mutluluk duyduğunu açıklayan Isaac Herzog, “Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşim ve beni Türkiye’de misafiriniz olarak bulunmaktan çok mutluyuz” ifadelerini kullandı. Herzog’un konuşmasına Türkçe başlaması ve akıcı olarak konuşması uyarı çekti.

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“ARAMIZDAKİ İLİŞKİ ÇOK ESKİ”

“Beni Türkiye Cumhuriyeti’nde resmi ziyarete ağırlama ettiğiniz için azıcık önce sona eren verimli toplantımız için teşekkürler. Benim buradaki ziyaretim İsrail Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığım andan itibaren başlatmış olduğunuz diyaloğun devamıdır. Bu lahza ülkelerimiz arasındaki ilişkilerinde çok manâlı bir andır. Amacımız ülkelerimiz ve halklarımız arasında dostane ilişkilerin temellerini atmaktır. Halklarımız aralarında ilişkilerimiz fazla eskidir. Güçlü tarihi, dini, kültürel kökleri vardır. Çok sayıda kadın erkek, lider, haham, şair, tüccar ve girişimcilerden oluşan seçkin bir şahsiyet listesi bu ülkedeki Yahudi tarihinin geçmişinin yalnızca bir parçasıdır.

“DİYALOĞU HER YÖNDE YAŞAMALIYIZ”

İlişkilerimiz son zamanlarda ne eyvah oysa bir darlık döneminden geçmiştir. İnanıyorum ancak iki taraflı hürmet temellerinde incelenip yöresel ve küresel duyarlılıkla daha iyi başa çıkmamızı sağlayacaktır. İsrail ve Türkiye çoğu alanda hepimizin konut olarak adlandırıldığı bölgeyi çarpıcı bir işbirliğini yapabilir ve yapmalıdır. Türkiye Dışişleri Bakanı İsrail’i ziyaret edecektir. Zikrettiğiniz diyaloğun devamını muhtemel kılacaktır. Bu diyaloğu her yönde yaşamalıyız.

İSRAİL LİDERİNDEN NAZIM HİKMET ŞİİRİ

Modern çağın en büyük Türk şairinden biri olan Nazım Hikmet, Yaşamaya Dair adlı şiirinde şu satırları yazmıştır:

Yani, öylesine ciddiye alacaksın oysa yaşamayıYetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksinHem de pek çocuklara falan kalır diye değilÖlmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın içinYaşamak yani ağır bastığından.

Bugün şairin dediği gibiyiz. Biz iki ırk, iki ülke her alanda içe doğru bir diyalog içerecek, güven ve saygı yoluna çıkmayı seçiyoruz. Her konuda anlaşamayacağımız konusunda peşinden uzlaşmak zorundayız. Bizimki gibi zengin geçmişi olan bir ilişkide bu durum doğaldır. Fakat anlaşmazlıkları geleceğe yönelik çözmeye çalışacağız. Hem sizin milletiniz ve hem de benim milletim Allah’a inananların babası olan Hz. İbrahim’in çocuklarıyız. İnanıyorum ancak siz ve ben aslında burada hepimizin anladığı bir şeyi kanıtlıyoruz. Aramızda iyi bir ortaklık, komşuluk hepimiz için önemlidir. Hepimiz, bütün dinlerin mensupları Müslüman, Yahudi ve Hristiyanlar emrindeki yana, barışma içinde yaşayabiliriz ve yaşamalıyız.

“İSTİKRAR VE BARIŞI TESİS ETMELİYİZ”

Bölgede istikrar, barıştırma ve güvenliği tesis etmemiz için birlikte çalışmamızı diliyorum. Hükümetimiz de her zaman inanç hürriyetini koruyan bir hükümettir. Son haftalarda bir kez daha savaşların ne değin fena olduğunu, buna karşılık kararlı bir dünya düzenin, ülkeler ve halklar arasında köprüler kurmanın manâlı olduğunu gördük. Ukrayna’daki savaş fazla kan dökülmesine niçin olmaktadır, insani felakettir. Ayrıca yarın ülkenizde yapılacak olan önemli zirveye vesile olan çabalarınızı fazla takdir ediyorum. Bugünlerde biz bütün dünyaya başkan bir istikamet seçtiğimizi açıkça belirtmek istiyorum. Size çok teşekkür ediyorum. Dua ediyorum fakat Tanrı yanımızda olsun ve yeni yolumuzda bize rehberlik etsin.”