Sultangazi’de halı yıkama fabrikası sahibi Serhat Ulu, yıkamak için getirilen bir halının altından 40 bin TL’lik altın çıkmasının ardındaki anında halının sahibini aradı. Altınlar, sipariş bilgileri baştan sona sahibine teslim edildi. Altınları alan halı sahipleri, fabrikaya ve Ulu’ye teşekkür etti.

AYNI GÜN MÜŞTERİYE ULAŞTIRDILAR

Yüce, dün akşam saatlerinde Küçükköy’de bir müşterisinden aldığı halıyı fabrikaya getirdi. Rulo halindeki halıyı açtığında ziynet eşyalarını görünce şaşkına döndü. Kutunun içerisinden 40 bin TL değer olduğu düşünülen saat, kolye, zincir, küpe gibi değerli ziynet eşyaları, aynı gün müşteriye ulaşarak götürdüler.

“SİPARİŞ KODUNDAN SAHİBİNE ULAŞTIK”

Olayla ilgili konuşan halı yıkama fabrikasının sahibi Serhat Yüce, “Küçükköy’den bir müşterimiz aradı, halısını yıkatmak istediğini söyledi. Biz de gidip aldık, zımbalayıp aracımıza yükledik ve fabrikamıza getirdik. Murat arkadaşımız halıları yıkayıp temizlemek için sererken içerisinden kutu gibi bir şey çıktı. Biz önce çocuklar için içinde badana kalemi falan olan kutulardan sandık. Açıp baktığımızda ise içinden saat, kolye, zincir, küpe gibi kıymetli ziynet eşyaları çıktı. Takriben 30-40 bin TL bedel olduğunu düşünüyorum. Halının sipariş kodu numarasına baktık ve sahibini arayıp ulaştık, gerisinde götürüp teslim ettik o da bize teşekkür etti” biçiminde konuştu.

“SİZİN GİBİ İNSANLAR İYİ Kİ VAR” DEDİLER

Murat Anlamak isimli çalışan ise “Dün halıları yıkadığımızda bir çantanın içinden değerli eşyalar çıktı. Önce açtık baktık kolye, saat, çeyrek altın gibi şeyler vardı sonradan Serhat bey’e ulaştık geldi ve içindekileri tek tek yoklama ettik. Sonrada müşterimizi arayıp bilgisini verdik ve götürüp teslim ettik. Teşekkür etti, sizin gibi halk müziği iyi ancak var dedi. Bizim gibi birilerine denk geldiği için fazla uğurlu, başka biri olsaydı teslim etmeyebilirdi” dedi.

Büyükelçi krizinin gölgesinde güne 9,73 TL’den başlayan dolar/TL kuru gün boyu 9,75-9,80 aralığında seyrederken, büyükelçilerin geri adımı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olumlu mesajı sonrası düşüşe geçti.

Dolar/TL, 10 büyükelçiliğin Osman Kavala’nın hür bırakılmasını talep eden açıklamasıyla ilgili olarak, “Viyana Sözleşmesi’nin 41. Maddesi’ne riayet etmeyi tasdik eder” açıklaması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın laf konusu açıklamayı “olumlu” karşıladığının bildirilmesinin ardından 9,58 seviyesine çekildi. Euro da 11.14 seviyesine kadar geriledi.

DOLAR GEÇEN HAFTAYI 9.60 SEVİYESİNİN ÜSTÜNDE KAPATMIŞTI

Merkez Bankası’nın geçen hafta aldığı 200 baz puanlık faiz indirimi kararı sonrasında Dolar/TL kuru 9,66’ya dek yükselerek rekor tazelemiş, haftayı ise 9,61 seviyesinden kapatmıştı.

GÜNCEL DOLAR VE ALTIN FİYATLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

Osman Kavala’nın bağımsızlık bırakılması için çağrıda bulunan 10 ülkenin büyükelçiliğinden yeni yorumlama geldi. Geri adım olarak yorumlanan yeni açıklamada, “Diplomatik ilişkiler hakkındaki Viyana Sözleşmesi’nin 41. maddesine riayet etmeyi onay eder” ifadeleri kullanıldı. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, ABD ve diğer büyükelçiliklerin açıklamalarının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olumlu karşılandığını bildirdi.

VİYANA SÖZLEŞMESİ 41’İNCİ MADDESİ NELERİ İÇERİYOR?

1. Ayrıcalıklarına ve bağışıklıklarına halel gelmeksizin, bu gibi ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan yararlanan bütün şahıslar kabul eden Devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet etmekle yükümlüdür. Anılan Devletin iç islerine karışmakla da bu şahıslar keza yükümlüdür.

2. Gönderen Devlet göre kabul eden Devlet nezdinde yapılması misyonun uhdesine tevdi olunan bütün devlete ait isler, kabul eden Devletin Dışişleri Bakanlığı veya mutabık kalınacak diğer bir Bakanlık ile veya yoluyla yürütülür.

3. Misyonun binaları, misyonun bu Sözleşmede belirli görevleri veya öteki genel uluslararası hukuk kuralları ya da gönderen ve kabul eden Devlet arasında yürürlükte olan özel anlaşmalar ile bağdaşmayacak bir tarzda kullanılmaz.

SÜREÇ NASIL GELİŞTİ?

Osman Kavala’nın tutukluğunun dördüncü yılı dolarken; ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda’nın büyükelçileri, yayınladıkları iki taraflı bildiride şu ifadeleri kullandı: “Bugün Osman Kavala’nın tutukluluğunun başlamasının 4. sene dönümü. Daha önce bahşedilen beraat kararının ardından farklı davaların birleştirilmesi ve yeni davaların açılması yoluyla davasında süregelen gecikmeler, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve Türk hak sisteminin şeffaflığına gölge düşürüyor. Kanada, Fransa, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçilikleri olarak birlikte, Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri ve iç hukukuyla ahenkli şekilde, bu davanın adil ve çabuk biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın anında özgür bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz.”

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NA ÇAĞRILDILAR

18 Ekim’deki bu ortak çağrı sonrası, Dışişleri Bakanlığı da 19 Ekim 2021 tarihinde bir yorumlama yayımlayarak ilgili açıklamaya imza atan Büyükelçilerin Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığını bildirdi.

ERDOĞAN: İSTENMEYEN ADAM İLAN EDİLECEKLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan 23 Ekim’de Eskişehir’de yaptığı konuşmada, Dışişleri Bakanı’na karşılıklı bildiride imzası bulunan 10 Büyükelçinin bir lahza önce istenmeyen birey ilan edilmeleri için açıklamalar verdiğini açıkladı. Büyükelçilerin durumunun görüşüleceği kabine toplantısı sürerken 10 Büyükelçi’den yeni tanımlama gelmiş oldu.

Manchester United’da Ronaldo’nun dönüşü de kulübü ayağa kaldırmaya yetmedi. Kırmızı Şeytanlar, bu sezon da istediği sonuçları alamıyor. Teknik Direktör Solskjaer tartışılan isim olsa da görevine devam ediyor. Dünya genelinde fazla artı hayranı olan Manchester United’da hocanın değişmesi gerektiği savunuluyor.

RONALDO’DAN MESAJ

Cristiano Ronaldo, maçtan saatler sonra paylaşım yaptı. Portekizli yıldız, taraftardan moralini yüksek tutmasını istedi. Ronaldo, “Bazen uğruna savaştığınız sonuçları elde edemiyorsunuz. Bazen tabeladaki netice istediğiniz gibi olmuyor. Bundan sadece biz sorumluyuz. Çünkü suçlanacak başka kimse değil. Taraftarımız inanılmazdı ve bizi her zaman desteklediler. Daha fazlasını yargı ediyorlar. Derhal sizin için savaşma zamanı” ifadelerini kullandı.

Bursa’nın Osmangazi ilçesinde Temizleme İşleri Müdürlüğü’nde çalışan Celal Yıldız, yerleri süpürdüğü sırada içerisinde tam 650 bin TL olan çanta buldu. Hiç acele ile parayı sahibine ulaştıran Yıldız’a bahşedilen 200 TL herkesi üzdü. Yıldız’ın videosunu çeken Sinan Tekin, hediyenin daha fazla olması gerektiğini dile getirdi. Celal Yıldız ise, “Böyle bir olay yüz kez başıma gelse yine aynısını yapardım” dedi.

ÖNCE ÇÖPE ATMAYA YELTENDİ

Osmangazi Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde 12 yıldır çevre temizleme personeli iki çocuk babası Celal Yıldız, gece yarısı saat 4 sıralarında yolun kenarında bulduğu çantayı alıp çöpe atmak istedi. Çantayı kontrol eden Yıldız, içerisinde yüklü miktarda para olduğunu görünce, çantayı 4 saat dek muhafaza etti. Sabahleyin saatlerinde durumu polise haber verdi. Polis ekipleriyle birlikte çantanın sahibine ulaşan Yıldız, bulduğu 650 bin lira doymuş çantayı sahibine eksiksiz teslim etti.

“BANKA OTURUP NE YAPACAĞIMI DÜŞÜNDÜM”

Çantayı çöpe atacakken içini teftiş edip para olduğunu görünce yanına alıp ekiplere data veren Celal Yıldız, “12 yıldır bu işi yapıyorum. Çantayı buldum, yanıma aldım. İçine baktığımda para olduğunu gördüm. Paraya hiç dokunmadan meydanda yer alan banka oturdum. Kime nereye bildireyim diye düşündüm. O sırada eşimi arayıp durumu anlattım. O da git sahibine ver, teslim et dedi. daha sonra memurlar geldi. Burada çanta kaybolmuş, buldun mu diye sordular. Ben de bulduğumu söyledim. Polislerle birlikte çantanın sahibinin dükkanına gittik. Çantayı sahibine teslim ettik. Teşekkür etti. Sarıldı. Sonra ben çıktım dükkandan. Çıkarken cebime yemek parası sıkıştırdı. Ben işime geri döndüm. Polisler orada tutanak tutmuşlar. Ne kadar para olduğunu bilmiyorum. Ben teslim ettim ve gittim” ifadelerini kullandı.

“YİNE OLSA YİNE AYNISINI YAPARIM”

Para doymuş çantayı bulduktan daha sonra ayrılmak için hiç tereddüt etmediğini, iyi insan olmanın fazla hoş bir duygu olduğunu söyleyen Yıldız, “İnsanlara misal almak güzel bir şey. Benim boğazımdan bir lokma haram geçmedi. Helal kazanıp helal yedim. En iyisi alın teriyle kazanıp yemek yemek. Yine başıma gelse aynısını yaparım. Yüz defa da olsa aynısını yaparım. Hiç bocalama etmem. Üzülmenin aksine teslim ettiğim için mutluyum” dedi.

“REKLAM PEŞİNDE DEĞİLİM, HARAM PARA YEMEM”

Sosyal medyada videosunun paylaşıldığından haberi olmadığını ve paylaşımdan sonra kendisine ‘aptal, enayi’ denildiğini aktaran Celal Yıldız, “Ben işin buraya gelmesini istemiyordum. Ben reklam gerisinde değilim. Yapacak olsaydım, paranın sahibi resim çekilip paylaşmak istedi. Kabul etmedim. Burada dost çekip atmış, benim haberim yok. Ben medyaya düşsün istemiyordum. Bu aptal mı, enayi mi gibi diyenler olmuş. Ben aptal değilim. Harama karşıyım. O Kadar düşünsünler” diye konuştu.

200 TL HEDİYE VERDİLER

Çanta dolusu parayı bularak sahibine teslim eden Celal Yıldız’ı videoya alarak kendisine teşekkür eden Sinan Tekin, “Belediye çalışanı Celal abimiz 650 bin lira buldu. Gece saat 4 sıralarında bu parayı buldu. Bu çanta yaklaşık 3-4 saat abimizde kaldı. sonra mobese kameralarını inceledikten sonradan Celal abimizi bulmuşlar. Çantayı sahibine teslim etmişler. Paranın sahibi nezaketen abimize bir arz para vermiş. Ben isterdim ki 5-10 bin lira gönlünü güzel etmek için versin. Oysa 200 lira gibi bir para vermiş. Ben bu duruma fazla üzüldüm. Benim 650 bin lira param kaybolmuş olsaydı ve bu para bana geri gelmiş olsaydı, o paranın asgari 10 bin lirasını Celal abimize verirdim. Celal abimize şükranlarımı sunuyorum. Çöp sanıp aldığı çantanın içindeki parayı görünce kucağına alıp 3-4 saat saklamış. Celal abinin ellerinden öpüyorum” diye konuştu.

İngiltere Premier Lig ekibi Newcastle United’ı satın alan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, teknik direktör Steve Bruce ile yolları ayırdı. Potansiyelli gençleri yıldıza dönüştürmek isteyen Newcastle United’da hoca arayışı var.

FARİOLİ RADARDA

The Athletic; Newcastle United’ın öğretmen adaylarını değerlendirdiği haberinde Fatih Karagümrük’ün hocası Francesco Farioli’nin de listede olduğunu bahis etti.

RAPOR TUTULUYOR

Newcastle gözlemcilerinin Farioli’yi peşine düşüp takip ettirdikleri ve İtalyan hocayla ilgili raporları olduğu yazıldı. Haberin detayında genç antrenörün pres ağırlıklı, pasa dayalı bir oyunla De Zerbi’nin oyun tarzının tamamlayıcısı olduğu vurgulandı.

DAHA 32 YAŞINDA

32 yaşındaki teknik adam, geçtiğimiz sezon Alanyaspor’da tezgâhtar antrenördü. Fatih Karagümrük’te Mart 2020’de teknik direktörlük görevine başlayan Francesco Farioli, İstanbul temsilcisinde 20 maçta; 9 başarı, 7 beraberlik ile 4 mağlubiyet elde etti ve 1.70 puan ortalaması yakaladı.

İstanbul Kadıköy’de ender karşılaşılan bir koşul yaşandı. Fenerbahçe’de oturan vatandaşlar, yolun karşısına geçen su samurunu saniye saniye görüntüledi. Su samuru, etrafına baktıktan sonra karşıya geçerek yoluna devam etti.

KEDİ DE TAKİP ETTİ

Kurbağalıdere’de akşam saatlerinden ortaya meydana çıkan su samuru görenleri şaşkına çevirdi. Suyun içerisinde çıkan su samuru yolun karşısına geçti. Vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıyan olayda şu samurunun gerisinde gezen kedi ise gözlerden kaçmadı.

“SUYUN TEMİZLENMESİ SEVİNDİRİCİ”

Doğma büyüme Fenerbahçe’de oturduğunu bildiren Bülent Aslaner, “Böyle bir şey olmasına çok sevindim natürel suyun temizlenmesiyle birlikte mutlaka pek fazla şey yenilecek. Ayrıca balığa kavuşacağız gem su samuru cinsi hayvanlara kavuşacağız. İnşallah buraya uygun hepimizin sevineceği hayvanlar buraya kavuşurlar” dedi.

Elazığ merkezde küçük bir dükkanda toner kartuş imalatı yapan 3 çocuk babası Aytaç Tekin (40), KOSGEB’den aldığı 175 bin liralık hibe desteğiyle OSB’de toner imalat merkezi kurdu. Fabrikada üretime başlayan Tekin, 12 kişiye de istihdam sağladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının istemiş olduğu standartlara uygun bir şekilde yerli toner üretimi yapan Tekin, aynı zamanda çöpe atılacak tonerleri topluyor. Toplanan atık tonerler burada her tarafta işlemlerde geçirilerek kullanıma geri kazandırılıyor. Tekin bu şekilde keza doğaya ayrıca de ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Yurt dışından 3 bin 200 liraya ithal edilen bir toner, Tekin’in imal merkezinde yerli olarak 690 liraya kullanıcıların hizmetine sunuluyor.

“GENELDE DIŞA BAĞIMLIYIZ”

Şehir merkezinde merdiven altı bir noktada toner kartuş imalatı ile uğraşırken KOSGEB’e proje sunduklarını gösteren Aytaç Tekin, “Bu alanda imalat yapabileceğimiz konusunda projemizin olduğunu söyledik. Onların desteğiyle imalatımız büyüdü ve şu anda Elazığ Organize Sanayi Bölgesinde bin 800 metrekarelik bir kapalı alanda toner kartuş imalatı yapıyoruz. Devlet Araç Gereç Ofisinin yerli imalatçı pozisyonundayız. Bu alanda ülkemizde çalışan pozitif firma olmadığı için çoğunlukla dışa bağımlıyız. Başlica deniz aşırı ülkelerden ithal edilen ürünler biz bunların yerine yerli olarak ikame etmeye çalıştığımız yerli ürünlerle bu farkı kapatmaya çalışıyoruz. Yerli şartlarda imalat yapıyoruz. Tüm printer, fotokopi makinaları için toner ve kartuş imalatı yapıyoruz. aynı zamanda firmamız Türkiye’de ilk olarak ürettiği ürünleri bitmiş geri kazanabiliyor” dedi.

“KEZA ÜLKE EKONOMİSİNE AYRICA DE DOĞAYA KATKI SAĞLIYORUZ”

Doğaya ve çevreye saygılı bir şekilde imalat yapmaya çalıştıklarını dile getiren Tekin, “Ülkemizde toner ve kartuş atıkları güvenli olmayan atık sınıfında olduğu için bunların çöpe karışmaması gerekiyor. Firmamız Çevre ve Şehircilik Bakanlığının istemiş olduğu standartlarda ve yeterlikteki bir firmadır. Yeterli bir şekilde toner kartuş atıklarını toplayarak Elazığ’daki tesisimizde bunları her yerde doğaya karışmadan ve ülke ekonomisine katkı kazandıracak şekilde bitmiş kazanıyoruz. Bunları bitmiş işlemlere ve burada bir takım formülasyonlardan geçirdikten sonradan yeniden kullanıcıların hizmetine sunuyoruz. Bu da ayrıca ülke ekonomisine hem de doğaya katkı sağlıyor. Kullanıcılar, kendi yazıcılarına bir toner kartuş aldıktan sonra bunların muhakkak bir ömrü var. Kesin bir çıktı sayısından daha sonra bunların ömrü bitiyor ve bunlar evsel atıklarla beraber çöpe karışıyor. Bizim projemiz bu atıklarla beraber çöpe karışmaması noktasında. Bu kartuş atıklarını tekrara tesisimize getirerek her tarafta değerlendiriyoruz ve kullanıma hazırlıyoruz. Burada yıpranan parçalar değiştiriliyor, bakım onarımı yapılacak parçaları bitmiş bakımları yapılıyor. Üzerlerindeki elektronik kartlar bitmiş programlanıyor. Deneme edildikten daha sonra kullanıcıların bitmiş hizmetine sunuluyor. bu vesileyle hem ülke ekonomisine hem de doğaya kazanım sağladığımızı düşünüyoruz” diye konuştu.

“DEVLETİN VE KOSGEB’İN DESTEĞİNİ ARAMIZDA HİSSETTİK”

ŞIMDI emrindeki sanayi mahsul ürettiklerini aktaran Tekin, “Türkiye şartlarında aynı ürünü yurt dışından getirmeye kalktığımız zaman 3 bin 200 liraya mülk olan bir ürünü biz burada 690 liraya yaklaşık dörtte biri fiyatına kullanıcıların hizmetine sunabiliyoruz. Malum ülkemizde ve dünya genelinde yaşanan ekonomik bir yükselme var. Bu anlamda biz yine çözümün yerli üretimde olacağı kanısındayız. Ürünlerin yerlilik oranını ne kadar artırabilirsek pek dövizin ülkemizde kalacağını ve yurt dışına paramızın gitmeyeceğini düşünüyoruz. Tüm çalışmalarımızı da bu anlamda planlıyoruz. İnşallah daha iyi üretimler daha iyi imalatlar yapacağız diye düşünüyorum. Biz bu işletmemize KOSGEB’den 175 bin liralık hibe alarak başladık. HEMEN yeniden KOSGEB’in özellikle ilgilendiği toner ve kartuşların geri kazanımı ve karbon salınımları ve doğaya olan etkisini azaltmak üzere yeni projeler geliştiriyoruz. KOSGEB’den aldığımız destekle işletmemizi kurduk ve daha da geliştirmeye devam ediyoruz. Bu her anlamda devletin ve KOSGEB’in desteğini arkamızda hissettik. DERHAL kadromuz 12 kişi mütevazi bir kadroyla devam ediyoruz.

Elimizdeki işleri şu anda siparişleri yetiştirmeye çalışıyoruz. Bazen ilave mesai yapmamız gerekiyor. Kadromuz büyüdükçe bizim de iş hacmimiz ve işlem hacmimiz büyüyor. Bu anlamda da çalışmalarımız devam ediyor. Firmamız tüm Türkiye’ye hizmet veriyor Elazığ’da. Türkiye’deki çoğu kurumlarla çalışıyoruz. Devlet Malzeme Ofisi üzerinden çoğu kuruma hizmet veriyoruz. Aynı zaman da firmamız yeni mahsul üretirken, tekrar ürünlerin atıklarını da tesisimize getirerek Elazığ’daki tesisimizde biz bunları her tarafta tekrar kullanıma hazırlanmış ayla getirebiliyoruz. Bunun çift yünlü olması ayrıca yenisini satıyor olmamız hem de sattığımız ürünü bitmiş geri kazanıyor olmamız bizim için büyük bir menfaat. Ülkemiz namına da çok büyük bir fayda sağlıyor. Ekonomik olarak paramız yurt dışına kaynağımız akmıyor. Bir Takım işleri Türkiye içinde çözdüğümüz için ayriyeten çok mutluyuz ve paramız ülkemizde kalıyor” şeklinde konuştu.

Bugün öğlen saatlerinde Sakarya Serdivan Mobilyacılar Çarşısı mevkiinde milli motosikletçi ve AK Parti Sakarya Milletvekili Kenan Sofuoğlu’nun minik bir motora 3 kişi bindiğini gören vatandaşlar gördüklerine inanamadı.

ÇOCUĞA KASK TAKILMAMASI TEPKİ ÇEKTİ

Konuyu, “Profesyonel motorcu bunu yaparsa…” diye yorumlayan vatandaşlar, topluma misal olması gereken bir bireyin bu denli hareketine karşı çıktı. Dakikalarca süren güvenli olmayan yolculukta motosiklette ufak bir çocuğun da olmasının yanı sıra koruyucu kask takılmaması dikkatlerden kaçmadı.

ERDOĞAN’DAN MÜSADE İSTEMİŞTİ

Siyasete görev verildiği için girdiğini ve yükselmek gibi bir kaygısının olmadığını ifade eden Kenan Sofuoğlu, yapmış olduğu bir açıklamada “Motorculuğa başladığımda dünya şampiyonu almak hayalim vardı ve inanın ben siyasete bir görev verilmesi üstüne girdim. Yükselmek gibi bir hayalim değil, vekillikle inşallah görevimi tamamlamak istiyorum lakin hayatın ne getireceğini bilemeyiz. Ben burada açık kapı bırakmakta istemiyorum netim ben. Öyle bir isteğim değil” ifadelerini kullanmıştı.

TBMM’YE LÜKS ARACIYLA GİDİNCE GÜNDEM OLMUŞTU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteğiyle Sakarya’dan AK Parti milletvekili 3. sıra adayı olup seçilen dünya şampiyonu milli motosikletçi Kenan Sofuoğlu, kayıt işlemleri için TBMM’ye Lamborghini marka lüks aracıyla gitmişti. Sofuoğlu’nun bu görüntüsü uzun zaman gündemi meşgul etmişti.

Haberler.com’un YouTube kanalına konuk olan sevilen fenomen Ümran Avcu, Melis Yaşar’ın sorularını cevapladı. TikTok ve Instagram’da 1 milyondan artı takipçiye sahip olan Avcu, “kare yüz” içeriklerine nasıl başladığını ve bu içeriklerden ne kadar kazandığını açık yüreklilikle itiraf etti.

“KAZANDIĞIM PARAYI PAYLAŞMAYA ÇALIŞIYORUM”

SOSYAL AĞ fenomeni Ümran Avcu (Umranto) 10 yıl süren kurumsal kariyerine veda ettikten sonradan hayatını değiştiren fenomenliğe antre yaptığını söyledi. Sosyal medyada fazla uçuk miktarlarda para kazanmadığının altını çizen Avcu, “Çoğunlukla ‘Hiç kazanmıyorum’ diyen de kazanıyordur. Sanmıyorum oysa, 10 bin TL’nin aşağıda şampiyon fenomen olmasın. Çünkü sosyal medya çok iyi paraların kazanıldığı bir yer. Ben direk noktalarda para kazanmıyorum lakin eksik da kazanmıyorum. Allah’a şükür iyi paralar kazanıyorum. Lakin bu paradan çekiniyorum ben. Çünkü ben daha önce de iyi maaş alıyordum ama şu lahza maaşımdan çok daha iyi kazanıyorum, bunu da itiraf ediyorum. Yalan yok bu. Fakat ben bu parayı paylaşmaya çalışıyorum. Yeri geliyor hasta bebeğe, yeri geliyor hayvan barınağına bağış yapıyorum. Adak adıyorum örneğin ‘200 çocuğu sevindireceğim’ diyorum, gidip sessizce onlara hediye alıyorum. kazansam da kendime yediremiyorum. Bu parayla lüks bir şekilde de yaşayabilirdim ama ben bunu tercih etmedim, edenlere de hürmet duyarım” dedi.

VİDEONUN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ…

“YALNIZCA TİKTOK’TAN AYLIK 4-5 BİN LİRA KAZANIYORUM”

Avcu “Bir fenomen bir günde ne değin kazanıyor?” sorusu üstüne sözlerine şöyle devam etti, “TikTok’ta sıradan iyi bir yayıncı, her ay çok kuytu 50 bin lira kazanıyordur. Ben TikTok’ta o kadar yayın açmıyorum. Ben yalnizca TikTok’tan aylık 4-5 bin lira kazanıyorum. Instagram’da ise reklam teklifleri geliyor, arasından beğendiğim bir ürünün tanıtımını yapıyorum”

VİDEONUN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ…