Aksaray 1. Ağır Suç Oluşturan Mahkemesi’ndeki görülen duruşmaya tutuklu sanık Laçin, Aksaray T Tipi Kapalı cezaevinden Ses ve Görünüm Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Avukatların da hazırlanmış bulunduğu duruşmada, savunmasını yapan Laçin, uzun yıllar Irak’ın Erbil şehrindeki üniversitelerde ödev yaptığını söyledi.
İLK VERDİĞİ İFADESİNİ KABUL ETMEDİ
Altı dil bildiğini, İngilizce ve Fransızca dillerinde ders verdiğini anlatan Laçin, ifadesinde şunlara yer verdi:
“Kolluk kuvvetlerindeki ilk ifadem ve arkasında Cumhuriyet Savcılığında verdiğim ilk ifademi kabul etmiyorum. Cumhuriyet Savcılığına ikinci kez ifade vererek gerçeklerden bahsettim. İlk defa böyle bir olayla karşılaştığım ve avukatım da olmadığı için polis merkezinde ve savcılığa çıktığımda öbür beyanlarda bulundum. Bu beyanlarım doğru değildir. Ben uzun yıllar Erbil’de öğretim görevlisi olarak çalıştım. Orada terör tehdidi altında kalarak ülkeme faydalı olmak namına çalıştım. İddianamede anlatıldığı gibi Zeynep A’nın eserlerini kullandığım yanlıştır. İsim benzerliği olan iki öğretim üyesi Zeynep A. benimle ayrı alanlarda çalışmaktadır. Ben milletlerarası ilişkiler alanında çalışmaktayım. Bu iki kişinin eserlerini bildirmiş olsaydım alanım dışarıda olduğu anlaşılacaktı. Benim seçilmemi sağlayan jüriye sunulan eserler bana aittir. Bunlar yurt dışından olduğu için Yükseköğretim Kurulu Dokümantasyon Sistemi’nde olmaması da normaldir. Dolayısıyla zincirleme olarak devlete ait evrakta sahtecilik yoktur.” Laçin, suçlamaları kabul etmeyerek beraatini talep etti.
“ÇELİŞKİLİ ŞEYLER SÖYLEYİNCE ŞÜPHELENDİM”
Duruşmada tanık olarak ifadesi alınan ASÜ personelden sorumluluk sahibi rektör yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Bakırtaş ise üniversitenin kurumsal ihtiyaçlarına karşın her sene öğretim görevlisi ilanına çıktıklarını belirtti.
Laçin’in bu ilana evraklarını gönderdiğini ve şartları tamamlaması üzerine üniversiteye atamasının yapıldığını aktaran Bakırtaş, “Daha sonraki süreçte üniversitemizin sistemine yüksek lisans, doktora ve doçentlik belgesinin girilmesi gerekiyordu. Birkaç defa uyarmamıza rağmen girmedi. Bunun üstüne odama çağırarak durumu sordum. Orada çelişkili şeyler söyleyince, en ince ayrıntısına kadar şüphelerim oluştu. Doçentlik jürisi, akademisyenler için çok önemli ve unutulması zor olan bir şey. En son olarak doçentlik jürisindeki hocalarını sordum. Fakat buna da cevap alamayınca gerekli yerlere durumu bildirdim ve soruşturma başlattık. Soruşturma neticesinde gelen evraklarla biz de görevine son verdik.” diye konuştu.
TAHLİYE OLDU
ASÜ avukatı şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, sanığın tutukluluk halinin devam etmesini istedi. Laçin’in avukatı da iddianamedeki suçlamalardan sadece doçentlik belgesinin sahte hazırlandığını ve bu suçu kabul ettiklerini söyledi. Mahkeme heyeti, Laçin’e “dolandırıcılık” suçundan 1 yıl 3 ay ve 11 bin 300 lira, “sahtecilik” suçundan ise 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi. Heyet hem sanığın tahliyesini kararlaştırdı.