İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in bu sabahki adresi FOX TV oldu. İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat’in konuğu olan Meral Akşener, Türkiye’nin çabuk akan gündemi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
Biz sabah erken geldik, yolda herhangi bir kapalı bölge yoktu. Buraya gelmeden önce Sayın İmamoğlu ile görüştüm. Kendisinin AKOM’da çalışmalara devam ettiğini söyledi ve İstanbullular’dan bir ricası oldu. İmamoğlu, İstanbul halkının olası olduğunca trafiğe çıkmamasını rica etti. Fazla gerekli durumlarda dışarıya da evde kalmalarını rica etti. Devletin kurumlarında muhalefet-iktidar diye bir şey olmaz. İktidar muhalefetin gücünden artı devriş yapmamalıdır. Sahada çalışan insanlara başarılar biliyorum. Bu sefer yurttaş öncesinden bilgilendirdiği için umarım fena durumlar oluşmaz. Yüksek katlarda da koordinasyonlu çalışılmasını rica ediyorum.
UKRAYNA’NIN RUSYA TARAFINDAN İŞGALİ
Keşke Antalya’daki görüşmeden bir netice çıksaydı, fazla mutlu oluduk. Bağlı yandan gelinmesini sıfır noktasında değerlendirmiyorum, güzel adımlar. Ama netice çıkmasını umut ederdim. Neoliberalizm denilen kapitalizmin yeni bir yöne evrildiği süreçte otoriter rejimlere Batı dünyası gözlerini kapattı ve oraları ucuz birer imal üssü fark etti. Tüm otoriter rejimlere kol kanat gerdi ve gözlerini kapattı. Ucuz iş gücü ve üretime odaklandı. Böyle olunca otoriter yönetimler yayılmaya başladı ve gelinen noktada Ukrayna’nı işgale kalkışan bir Putin ortaya çıktı. Zelenskiy açık bir şekilde “Ben seçilirsem NATO’ya gireceğim” demiş ve yurttaş yüzde 70 oy vermiş. Putin diyor fakat “hayır sen bunu yapamazsın, ben seni işgal ederim.” Sen daha önce de Kırım’ı işgal ettin. Böyle bir çerçevede bizim bunu anlamamız muhtemel yok. Batı dünyası ise dediğimiz çerçeveden baktığı için bu olayda sınıfta kaldı.
ERDOĞAN’IN “NE RUSYA’DAN NE UKRAYNA’DAN VAZGEÇEMEYİZ” AÇIKLAMASI
Vazgeçmemek başka bir şey, Ukrayna’ya yönelik hileli bir işgal var biz ne yapabildik? Bu asimetrik ilişkide hiçbir şey yapamadık. Tavşan kaç tazı tut’ böyle bir anlayış olamaz. Tavrımızı koyabilmeliyiz.
ZEYTİN AĞAÇLARININ KESİLME KONUSU
Biz sizinle epeyi program yaptık ve her programda tarım konuştuk. Bu savaşta ortaya ne çıktı? Bizim Rusya’ya ne değin bağımlı olduğumuz ortaya çıktı. Ukrayna’ya da ayçiçek bağımlılığımız ortaya çıktı. Çiftçi pahalıya ürettiği için üretimden çekildi. Türkiye her türlü üretimden ve bilhassa tarım üretiminden çıktı. Koronavirüs sebebiyle ders alırlar zannetmiştik. Gıdaya ulaşım bir milli güvenlik sorunudur diye inanarak konuşmuşuz ve bunun üstüne sen zeytini ortadan kaldırıyorsun. 300-500 yıllık ağaçları söküp maden çıkaracaksınız, daha sonra onu yerine koyacaksınız. Bunun böyle olabileceğini anlatmak bize, Türkiye’de yaşamış herkese hakarettir. Milletin adamıydı yandaşın adamı haline geldi. Kendisine önerilen her şeye “tamamlanmış” diyor ve yürüyor. Tarımı ve ekonomiyi yönetenlere baktığınızda durum içler acısı.
Tarım Bakanı gitti, senelerdir tarım zararlısı olduğunu söylüyorduk. Yeni gelen bakan umuyorum fakat giden arkadaşın yakıp yıktığı her şeyi gündeme alır ve düzeltmek için bir şeyler yapar.
ÇOCUK BEZİNDE KDV GÜNDEMİ
Çocuk bezinde KDV sıfırlansın dedik. AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Türkiye’nin geldiği noktada vatandaş unutulup gidiyor. Yoksul kadınlarla görüşüyorum, tablo çok üzücü.
ERDOĞAN MİLLETTEN ÖZÜR DİLEMELİ
Erdoğan çıkıp ‘milletim özür dilerim elimi soktum bu işe olmadı’ demeli. MB ve ekonominin başına hesap verebilir insanlar getirmeli ve hiçbir şeye karışmıyorum demeli. Göreceksiniz her şey düzelir. Arkadaşımız ‘bay uzman’.
ERDOĞAN’IN DOKTORLARLA İLGİLİ YORUMU
En son doktorlar işte. Erdoğan ahenkli olarak düşman bildiri eder. 2002’de doktorların hiçbir işe yaramadığını iğnelerini hemşerilere yaptırdığını söylemişti. Daha düşük bölge doktorlarla diğerlerini karşı karşıya getiriyor. ‘Giderlerse gitsinler’ diyen bir Cumhurbaşkanı var. İnanamadım. Bu bilinçli yapılan bir iş.